KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU
Üçüncü Bölüm - Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları
Korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları:
Madde 23 - Korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları şunlardır:
a) (Değişik: 17/6/1987 - 3386/9 md.) Jeolojik, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait, jeoloji, antropoloji, prehistorya, arkeoloji ve sanat tarihi açıların- dan belge değeri taşıyan ve ait oldukları dönemin sosyal, kültürel, teknik ve ilmi özellikleri ile seviyesini yansıtan her türlü kültür ve tabiat varlıkları;
Her çeşit hayvan ve bitki fosilleri, insan iskeletleri, çakmak taşları (sleks), volkan camları (obsidyen), kemik veya madeni her türlü aletler, çini, seramik, benzeri kab ve kacaklar, heykeller, figürinler, tabletler, kesici, ko- ruyucu ve vurucu silahlar, putlar (ikon), cam eşyalar, süs eşyaları (hülliyat), yüzük taşları, küpeler, iğneler, askılar, mühürler, bilezik ve benzerleri, mas- keler, taçlar (diadem), deri, bez, papirus, parşümen veya maden üzerine yazılı veya tasvirli belgeler, tartı araçları, sikkeler, damgalı veya yazılı levhalar, yazma veya tezhipli kitaplar, minyatürler, sanat değerine haiz gravür, yağlıboya veya suluboya tablolar, muhallefat (religue'ler), nişanlar, madalyalar, çini, toprak, cam, ağaç, kumaş ve benzeri taşınır eşyalar ve bunların parçaları,
Halkın sosyal heyetini yansıtan, insan yapısı araç ve gereçler dahil, bilim, din ve mihaniki sanatlarla ilgili etnografik nitelikteki kültür varlıkları.
Osmanlı Padişahlarından Abdülmecit, Abdülaziz, V. Murat, II. Abdülhamit, V.Mehmet Reşat ve Vahidettin ve aynı çağdaki sikkeler, bu Kanuna göre tescile tabi olmaksızın yurt içinde alınıp satılabilirler.
Bu madde kararına girmeyen sikkeler bu Kanunun genel hükümlerine tabidir. b) Milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle, Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna ait tarihi değer taşıyan belge ve eşyalar, Mustafa Kemal ATATÜRK'e ait zati eşya, evrak, kitap, yazı ve benzeri taşınırlar.
Şimdi bu kanun sayesinde,1255 öncesi paralarımız çok iyi korunup,olmaları gereken yerlerde midir?
Bence büyük bir kısmı eritilmek üzere gümüşçü vb.yerlerde sonlarını beklemekte veya daha şanslı olanlar yurt dışına kaçırılıp yabancıların kolleksiyonlarını süslemektedir.
Alım satımı serbest olan paralarımıza baktığımızda ise %80'lik bir yok olmama,piyasada dolaşma oranı görmekteyiz.
Durum böyleyken ,bu ne biçim bir T.V.Koruma Kanunu'dur.
İnsanlara adeta,''Başına iş alma,ya erit ya yurt dışına kaçır''demek değil midir bu?
Müzeye kayıtlı kolleksiyonculuğun prosedür ve diğer zorlukları da cabası...
Bir ülkede tabiki böyle bir kanun olmalı fakat ben şu haliyle gayet çağ dışı buluyorum.En azından piyasada bulunurluk ve daha yakın tarihli olması münasebetiyle İKİNCİ MAHMUT dönemi paralarımız bunun dışında tutulmalıdır.
Bir kültür varlığını en güzel ,YASAKLARDAN KORKAN DEĞİL,DEĞERİNİ BİLEN KORUR.
Kültür Bakanlığına benzer bir yazı gönderdim;fakat olumlu olumsuz bir yanıt ,görüş,ses çıkmadı.Anladığım kadarıyla bu konuyu resmi maakamlardan ciddiye alan,böyle bir talep olduğundan haberi olan yok.Nasıl olsa kültür varlıklarımız korunuyor.Nasıl güzel korunduklarını EBAY'dan kontrol edebilirisiniz-ediyoruz...
:cry: